İtiraz Dilekçesi
T.C. İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Dosya No 2023/280089 Karar no 132398'e itirazımdır.
Tarih: 8.10.2024
İçişleri Bakanı,
şikayetim üzerine ön inceleme yapmış olan
Istanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının eski Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ve çalışanları hakkında soruşturma açılması isteğine izin vermemiştir. Başsavcılık ta İçişleri bakanının hukuka aykırı kararını esas alarak kovuşturmaya yer yok demiştir. Her iki karar da hukuka tamamen aykırıdır.
Delil Dosyası Ektedir. Resmi Belediye Raporu ve Belediye Yazişmalarını içermektedir.
İtirazımın DeepSeek adlı Çin Halk Cumhuriyeti yapay zeka şirketinin itiraz dilekçemi yükleyince otomatik hazırladığı yapay zeka özeti, itiraz dilekçemin giriş bölümü olarak aşağıdadır. Yapay zeka itirazımın özetlenmesini önermiştir. Madde madde detayları ve kanıtları içeren, kendi yazdığım itiraz dilekçem özetin devamındadır. İtirazım aşağıdaki özet ve devamındaki ana metin olarak bir bütündür.
1. Temsil ve Bildirim Sorunları:
- Şahsen başvuruda bulunmuş, ancak Başsavcılık yazısında İçişleri Bakanlığı'nın vekile tebligat yaptığı belirtiliyor.
- Bana bir tebligat gelmedi, tebligat bilgisi de verilmedi. Bu nedenle İçişleri Bakanlığı'na itiraz edemedim.
- Başsavcılık tebligatı ev adresimde bana yapmıştır, İçişleri Bakanlığı'nın da aynı şekilde bana tebligat yapması gerekirdi.
2. Yeni Delil ve İtiraz Sebepleri:
- Başsavcılık mevcut delillere dayanarak karara itiraz etmeliydi.
- Yeni deliller (madde 8, 9, 10, 11) ışığında ya karara itiraz etmelidir ya da yeni başvuru yapmalıdır.
3. Somut Suç İddiaları:
- Suç iddialarım Kadıköy Belediyesi resmi raporu ve yazışmalarıma dayanmaktadır.
- Belediyenin işlediği suçlar, yazılı belgelerle kanıtlanmış durumdadır.
4. Kamu Görevinin Kötüye Kullanılması:
- Belediyenin kamu görevini kötüye kullanmasının sonuçları hukuken ve fiilen devam etmektedir.
- Belediyenin raporuna göre, binanın iskanı için üniversite raporu getirilmesi zorunludur.
5. Yetkililerin Müdahalesi Gerekmesi:
- Daire sahiplerinin raporu almamasına rağmen belediyenin yasal işlem yapmaması, kamu güvenliği adına müdahale gerektirir.
6. Uluslararası Sözleşmeler ve Anayasa Hakları:
- Can güvenliğimi sağlama, barınma ve mülkiyet haklarım yerel yasalara göre öncelik taşımaktadır.
- Fiilen devam eden can güvenliği riskini bertaraf etmek hukuki ve insani öncelik taşıyan bir zorunluluktur.
7. Belediye Eylemleri:
- Kadıköy Belediyesinin kamu görevini kötüye kullanma suçu 10 aylık süreçte, üç aşamada ve toplamda 22 farklı eylemle gerçekleştirilmiştir.
- Bu eylemlerden bazıları tek başına dahi suçu ispatlamaya yeterlidir.
8. Üniversite Raporu Gereksinimi:
- Belediye, tetkik ve tahlilleri içeren Üniversite raporunu iskan/oturum için şart koşmuştur.
- Belediyenin yasal işlem yapmaması kamu görevini kötüye kullanmaktır.
9. Başvurunun Sonlandırılması:
- Kadıköy Belediyesi başvurumu halen yasal olarak sonuçlandırmamıştır.
- Belediye, resmi raporu benden gizlemiş ve inceleme mahallinde kolon kırığı olmadığı yalanını yazarak dosyayı kapatmıştı.
10. Örtbas Süreci:
- Belediye örtbas süreci 22 eylemle olağanüstü bir biçimde suçta ısrar içermektedir.
- Örtbas üzeri örtbas üzeri örtbas, toplam 3 aşamada gerçekleşmiştir.
11. Ek Suç İddiaları:
- 11 dairenin 6sında kaçak inşaat vardı, birine işlem yapmadı belediye.
- Halen 3 nolu dairedeki kaçak inşaat, belediyeye sözlü ve yazılı şikayetlerimden 1.5 sene geçmesine rağmen, halen yerinde durmaktadır.
Yukarıdaki metin sadece itiraz dilekçemin özetinin sonudur ve bu özet okuma kolaylığı açısından tamamen yapay zeka tarafından hazırlanmıştır ve itiraz dilekçemin parçasıdır. İtiraz dilekçemin ana metni ektedir.
T.C. Istanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Dosya No 2023/280089 Karar no 132398'e itiraz dilekçemin devamı, özetin ardından gelen ana metindir
1- Savcılığa bir vekil ile başvurmamıştım, şahsen başvurmuştum. Başsavcılık yazısında İçişleri Bakanlığı'nın tebligatı vekile yaptığı yazıyor. Neden bir vekilden bahsediliyor ve İçişleri Bakanlığı kime tebligat yapmıştır bilmiyorum, ancak bana bir tebligat gelmedi, tebligat bilgisi de verilmedi. O nedenle İçişleri Bakanlığı'na itiraz edemedim. Başsavcılık tebligatı ev adresimde bana yapmıştır, İçişleri Bakanlığı'nın da aynı şekilde bana tebligat yapması gerekirdi.
Başsavcılık başvurunun şahsen yapıldığı ve tebligatın kişiye yapılması gerektiği konusunda İçişleri Bakanlığı'na itiraz etmeliydi.
Buna ilaveten, yazıda yer alan vekilden kasıt yıllar önce bir davada avukatlığımı yapmış olan Serkan Dinçol ise onun vekalet ücretini davayı kendisi açmak istediği için kardeşim Zeynep Kurtkaya Kayalıoğlu ödemiştir. Serkan Dinçol ben belediyeye başvurmadan aylar önce, 2022 yılında, kendisine binadaki durumu anlatıp avukatlığımı yapmasını istediğimde yeni dava almadığını söylerek beni bir başka avukata yönlendirmişti ve yönlendiridiği avukatla çalışmadım, o avukata vekalet de vermedim. Dolayısıyla avukat Serkan Dinçol'un bana vekalet edebilecek bir durumu yoktur. Vekil olarak kimden bahsedildiğini bilmiyorum. Herhangi bir tebligat veya tebligat bilgisi almadım, dolayısıyla İçişleri Bakanı'nın neden soruşturma izni vermediğini bilmiyorum.
Ancak tekrarlayayım, tebligatın başvuruyu yapan olarak bana yapılması gerekirdi, nitekim başsavcılık tebligatı bana yaptı, ben de aldım.
2- Başsavcılık mevcut delillere dayanarak karara itiraz etmeliydi. Sebeplerini aşağıda yazdım.
Buna ilaveten yeni deliller ışığında (aşağıda yer alan maddeler 8, 9, 10, 11) ya karara itiraz etmelidir ya da yeni başvuru yapmalıdır.
3- Suç iddialarım tamamen somuttur, çünkü Kadıköy Belediyesi resmi raporu ve Kadıköy Belediyesi ile yazışmalarıma dayanmaktadır.
Aylarca örtbas edilen Kadıköy Belediyesi Bina Raporu, Kadıköy Belediyesi'nin bana yazdığı yazılar ile karşılaştırıldığında Belediyenin ısrarla işlediği suçların varlığı, ben dahil kimsenin tanıklığına ve ifadesine ihtiyaç duymadan, yazılı belgelerle kanıtlanmış durumdadır.
Buna ilaveten belediyenin bana yazdığı yazılar birbirleriyle karşılaştırıldığında çelişkiler, yalanlar ve kasıt hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde ortadadır.
4- Belediyenin kamu görevini kötüye kullanmasının sonuçları hukuken ve fiilen devam etmektedir.
Kadıköy Belediyesi resmi raporunda bina taşıyıcı sistemi üzerinde şüphe oluştuğu ve binanın iskan edilip edilemeyeceğine daire sahiplerinin 1 ay içinde ivedilikle getirmesi zorunlu tetkik ve tahlilleri içeren Bina Performans Üniversite raporuna göre karar verileceği yazılmıştır. Aksi takdirde Belediyenin 1 ay içinde İmar Kanuna göre işlem yapacağı yazılmıştır.
Daire sahipleri ve apartman yönetimi şart koşulan raporu getirene veya Belediye yasal işlem yapana kadar oturanlar ve kamu için can güvenliği riski olduğu tartışmasız, raporun doğrudan sonucu olan bir gerçektir. Yani kamu görevini kötüye kullanma suçunun benim, binadakilerin ve çevrenin can güvenliğini, yani kamu güvenliğini doğrudan etkilemeye devam eden fiili bir durum yarattığı tartışmasız bir gerçektir.
5- Daire sahiplerinin binanın iskanı için şart koşulan üniversite raporunu 1 ay içinde almamasına rağmen belediyenin yasal işlem yapmadığını gören yetkililer (Kadıköy Belediyesi, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı) kamu güvenliği adına müdahale etmek zorundaydı.
6- T.C. devletinin taraf olduğu Uluslararası Sözleşmelerden ve Anayasadan doğan can güvenliğimi sağlama, barınma ve mülkiyet haklarım yerel yasalara göre öncelik taşımaktadır. Yani fiilen devam eden can güvenliği riskini bertaraf etmek hukuki ve insani öncelik taşıyan bir zorunluluktu. Bu zorunluluk halen devam etmektedir.
Yukarıda bahsettiğim nedenlerle şikayetim üzerine soruşturma başlatılmalıydı. Bu yapılmayarak yukarıda bahsettiğim Uluslararası sözleşmelerden doğan en temel İnsan Haklarım ihlal edilmiştir ve halen de bu durum devam etmektedir.
Dürüst ve vicdanlı olduğum için oturduğum dairedeki payımı başkasına satamam, daireyi kiralayamam, yani mülkiyet hakkım da fiilen elimden almıştır.
7- Kadıköy Belediyesinin kamu görevini kötüye kullanma suçu 10 aylık süreçte, üç aşamada ve toplamda 22 farklı eylemle gerçekleştirilmiştir. Bunlardan bazıları tek başına dahi suçu ispatlamaya yeterlidir. Madde madde yazılı kanıtlar aşağıda belirtilmiştir.
Kahramanmaraş depreminden 1 ay sonra, 8 Mart 2023'te, Kadıköy Belediyesi'ne binamızda hukuksuzluk düzeni kurulduğu, kaçak inşaatlar olduğu ve apartman yönetiminin kolon kırığı gizlediği iddiaları ile iddialarımı yayınladığım web sayfamın linkini vererek başvurmuştum. Bu iddialarım Belediye tarafından tamamen kanıtlanmış durumdadır.
21 Mart 2023 tarihli Kadıköy Belediyesi Resmi Raporu'nda bodrum katındaki apartman ortak alanında apartman yönetimi tarafından bir kolondan boru geçirilmesi ve bir başka kolondan kirişin çıkması nedeniyle bina taşıyıcı sistemi hakkında şüphe oluştuğu yazılmıştır. Rapora göre, daire sahiplerinin ivedilikle 1 ay içinde Bina Performans tetkiklerini içeren Üniversite raporu getirmesi zorunludur, aksi takdirde Imar Kanuna'na göre yasal işlem yapılacağı yazılmıştır.
Bina 47 yıllıktır, betonu deniz kumuyla yapılmıştır ve Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin raporlarına göre Istanbul'un en riskli bölgelerinden birinde bulunmaktadır.
Daire sahiplerine verilen 1 aylık süre halen 18 kat aşılmış durumdadır ve her geçen günün ilave deprem riski demek olduğu bilimsel, tartışmasız, kesin bir gerçektir.
8- Belediye, tetkik ve tahlilleri içeren Üniversite raporunu iskan/oturum için şart koşmuştur. Yasal olan başka bir seçenek yoktur, Kadıköy Belediyesi tebliğ ettiği kendi resmi raporuna uymak zorundadır, aksi eylemler kamu görevini kötüye kullanmaktır, binadakilerin hayatını ve kamu güvenliğini tehlikeye atmak demektir. Ya daire sahipleri ve apartman yönetimi üniversite raporu getirecek ya da Belediye yasal işlem yapacaktır.
9- Bir buçuk sene geçmesine rağmen Kadıköy Belediyesi başvurumu halen yasal olarak sonuçlandırmamıştır, çünkü Belediye 25 Mayıs 2023 tarihli Yapı Kontrol Müdürlüğü ve 27 Mayıs 2023 Çağrı Merkezi yazılarıyla başvurumu sonlandırdığında, resmi raporu benden gizlemişti ve inceleme mahallinde kolon kırığı olmadığı yalanını yazarak dosyayı kapatmıştı. Israrlı çabalarımla ortaya çıkardığım bu yalanlarla ilgili belediye bana bir açıklama yapmamıştır. Gizlenen bina raporunu, başvurumu nihai olarak sonuçlandırdıktan bir ay sonra, ancak Özlem Yaman ve Hakan Gencata'ya yolladığım 14 Haziran 2023 tarihli uyarı yazımdan sonra göndermiştir.
Kadıköy Belediyesi, rapor ortaya çıktıktan sonra, 17 Temmuz 2023'de raporu apartmana tebliğ ettiğini bana eposta ile bildirmiştir. Bu bana belediyeden gelen son yazıdır. Ancak tebligat sonucu ile ilgili bana eposta veya tebligatla hiçbir bilgi vermedi, Twitter/X'ten yolladığım pek çok tivite de cevap vermedi. Yani başvurumu hala resmen sonuçlandırmadı. Bu da kamu görevini kötüye kullanmaktır çünkü kendi resmi raporlarına dayanarak bilgi/açıklama istedim. Belediye hem başvuruyu yapan kişi olduğum için, hem de şikayetim bizzat belediye raporu ve encümen kararı ile daire sahiplerinin ve apartman yönetiminin Kat Mülkiyeti ve İmar yasası ihlallerini ispatladığı için bana karşı sorumludur. Belediye apartmandakilerin ve apartman yönetiminin Imar ve Kat Mülkiyeti yasa ihlallerini bizzat belgelemesine rağmen, şikayetçi olarak bana bilgi vermek yerine apartman yönetimiyle işbirliği yapmaya devam etmiştir. Üstelik 8 Mart 2023'te başvuruyu yaptığımda "apartmanda hukuksuzluk düzeni kurulmuş kırık kolon, kaçak inşaat iddiaları araştırılmıyor" yazarak başvurmuş bunu da internet sayfamda yazıp linkini yollamıştım. Tam anlamıyla göz göre göre suç işlemiştir Kadıköy Belediyesi.
10- Belediye örtbas süreci 22 eylemle olağanüstü bir biçimde suçta ısrar içermektedir. Örtbas üzeri örtbas üzeri örtbas, toplam 3 aşamada gerçekleşmiştir. Üstelik başvuru mesajımda ve sonrasındaki yazışmalarımda tüm gelişmeleri internet sitemde yazdığımı bildirmeme rağmen bunu yapmıştır.
1 ay içinde gönderilmesi şart olan ve deprem/can güvenliğini ilgilendiren 21 Mart 2023 tarihli rapor, 3.5 ay boyunca 10 farklı tarihte belediyede farklı kişi ve bölümlere yazılı taleplerime rağmen benden gizlenmiştir. Ve bu ilk örtbas aşamasıdır.
Bir başka şikayetim binada kaçak inşaatla büyütülmüş daireler olduğu idi. Belediye Yapı Kontrol birimi 6 Nisan 2023'te yaptığı denetimde 11 dairenin 5inde kaçak daire büyütme inşaatı tespit etmesine rağmen, aylarca tespit tutanağı tutmamıştır. Denetim sırasında belgeleri savcılığa yollayacağını söyleyen Yapı Kontrol denetçisi İsmail belgeleri savcılığa yollamamıştır.
İkinci örtbas gizlenen rapor ortaya çıktıktan sonra gerçekleştirilmiştir. Belediye 5 dairede kaçak inşaatı yıktırmıştır, ancak raporu apartmana tebliğ etmesine rağmen, 1 ay içinde üniversite raporu getirmeyen binaya yasal işlem yapmamıştır.
Üçüncü aşama örtbas halen devam etmektedir ve en tehlikelisidir. Savcılığa suç duyurum ve savcının hukuka tamamen aykırı takipsizlik kararı sonrası halen devam eden süreçtir. Apartman yönetimi belediyeyle anlaşıp, kat maliklerine haber vermeden ve onlardan onay almadan niteliği belirsiz bir tadilat yaptığını ve tadilat raporunu belediyeye verdiğini duyurmuştur. Tadilat diye bir seçenek yok resmi raporda, güçlendirme var. Güçlendirme de Bina Performans raporunun getirilmesi ön koşuluna bağlıdır. Bu resmi raporda açıkça yazıyor. Ayrıca güçlendirme ruhsatı alınması gerektiği raporda açıkça yazıyor. Ortada böyle bir ruhsat yok. Zaten bina taşıyıcı sistemi üzerindeki şüphe birkaç bin liralık tadilatla giderilebilecek olsaydı önceki örtbasları yapmalarına gerek kalmazdı. Bu son örtbas binanın iskanı/oturumu için şart koşulan üniversite raporunu almamak için yapılan ve sahte güven hissi verdiği için en tehlikeli örtbas. Bu durumdaki binada daire satışı ve daire kiralama işlemleri yapılıyor.
Rapor çok açıktır, hiçbir bilirkişiye, teknik kişiye gerek yoktur, Türkçe bilmek yeterlidir. Eğer apartmandakilerin belediye resmi raporuna itirazı varsa bunun yolu da açıkça raporda belirtilmiştir: bina tarafından 1 ay içinde alınması zorunlu olan Bina Performansı üniversite raporu! Aksi takdirde, Imar Kanunu gereği Belediye işlem yapmak zorundadır.
Binadakiler ısrarla üniversite raporu almamış, belediye de ısrarla yasal işlem yapmamıştır. 1 aylık süre 18 kat aşılmıştır!
Bina yönetiminin kolon kırığı gizlediği ve binada kaçak inşaatlar olduğu şeklindeki belediyeye başvuru yazımdaki iddialarım fazlasıyla kanıtlanmış durumdadır. Fazlasıyla diyorum, çünkü rapor sayesinde bina yönetiminin zeminde bir kolondan boru geçirdiği de ortaya çıkmıştır! Bununla ilgili belediye apartmana ne işlem yapmıştır, belgesi nerededir? Apartman yönetimi de, belediye de bana bilgi vermedi.
11- Ayrıca 11 dairenin 6sında kaçak inşaat vardı, birine işlem yapmadı belediye. Halen 3 nolu dairedeki kaçak inşaat, belediyeye sözlü ve yazılı şikayetlerimden (6 Nisan 2023) 1.5 sene geçmesine rağmen, halen yerinde durmaktadır. Bu da ilave kamu görevini kötüye kullanmadır.
Madde Madde Kadıköy Belediyesi'nin Kamu Görevini Kötüye Kullanma Eylemleri:
10 aylık süreçte, üç aşamada, toplamda 22 eylem yazılı belgelerle ve resmi raporla kanıtlanmış durumdadır.
BİRİNCİ AŞAMA ÖRTBAS: KAMU GÖREVINI KOTUYE KULLANMA, TOPLAM 18 KAMU GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMA EYLEMİ
1- 21 Mart 2023 tarihli Kadıköy Belediyesi DÜRÜST MÜHENDİSLERİNİN hazırladığı resmi bina raporu apartmandakilerden bir ay içinde ivedilikle üniversite raporu talep ediyor, aksi takdirde imar kanuna göre yasal işlem yapılacaktır diyor. Yani belediye 1 ay içinde apartmana tebligatı yapmak zorundaydı. Yapmadı. (1 eylem)
2- Denetimin yapıldığı 21 Mart 2023 ile başvurumun sonlandırıldığı 25 Mayıs 2023 arasında Kadıköy Belediyesi Çağrı Merkezi, İmar ve Şehircilik Müdürlüğü ve Yapı Kontrol Müdürlüğü personeli ve müdürüne toplamda 7 farklı tarihte 7 kez raporu sormama rağmen 5 kez hiç cevap yazmadılar. Yapı Kontrol ve Çağrı merkezi 2 kez yeni bir denetim yapmak için adres sordu. Onlara denetimin zaten yapıldığını yazıp raporu sorunca cevap yazmadılar. - Toplam 7 eylem.
3- 25 Mayıs 2023'te Yapı Kontrol müdürlüğü başvurum üzerine mahalde denetim yapmamasına rağmen (çünkü denetimi yapan İmar ve Şehircilik Müdürlüğü) denetimi kendisi yapmış gibi yazarak (1 eylem) başvurumu kolon kırığı olmadığı yalanıyla (1 eylem) ve resmi raporu bana yollamadan sonlandırdı. Kadıkoy Belediyesi raporu tamamen gizlediği için, bina yönetiminin bir kolondan boru geçirdiğini ve bina taşıyıcı sisteminde süphe olduğunu ve bina oturum kararı için bir ay içinde üniversite raporu gerektiğini ve bina yönetiminin Kat Mülkiyeti ve İmar Yasalarını ihlal ettiğini gizlemiş oldu (1 eylem). -Toplam 3 eylem.
4- Bu sonucun denetim yapan mühendislerin denetim sırasında kiriş kolondan çıkmış ve tebligat yapılacak sözleriyle çeliştiğini Yapı Kontrol Müdürlüğüne yazınca cevap vermediler, ancak ertesi gün raporu düzenleyen İmar ve Şehircilik müdürlüğünden yetkili bana cevap yazdı. Ona 3 kez Yapı Kontrol süphelidir belediye iç denetimi (idari soruşturma) çalıştırmalıdır yazdım sonuç alamadım. (1 eylem) Raporu kendi bölümleri yazmasına rağmen yine yollamadılar ve benden adres istediler, vermedim. (1 eylem)
Kadıköy Belediyesi İmar ve Şehircilik müdürlüğü raporu hazırlayan birim olarak tebligatı yapmak zorundaydı. Bunu raporun altında raporu düzenleyen inşaat yüksek mühendisi Erdem Kocabey'in raporla ilgili sorularınız için bana başvurabilirsiniz ifadesinden ve Yapı Kontrol'un İmar ve Sehircilik Müdürlüğüne gönderdiği iç yazışmadan da biliyoruz. Belediyenin kolon kırığı yoktur yalanına itirazımdan sonra bile üç farklı epostama rağmen İmar ve Şehircilik müdürlüğü bana raporu göndermemiştir (1 eylem). -Toplam 3 kamu görevini kötüye kullanma eylemi.
5- Kaçak inşaatla büyütüldüğü belediye tarafından tespit edilmiş dairelerden biri, başvurum örtbasla sonuçlandıktan bir hafta sonra, o halde satışa çıkınca fotoğrafını çekip web sayfama koydum ve linkini eposta ile İmar ve Şehircilik'ten Özlem Yaman ve Hakan Gencata'ya yolladım ve "daire bu şekilde satılırsa bundan Kadıköy Belediyesi sorumludur" yazdım. Bundan 2 gün sonra İmar ve Şehircilik Müdürlüğü raporu bana değil (1 eylem), şüphelidir diye daha önce kendilerini üç kez uyardığım Yapı Kontrol Müdürlüğüne 16 Haziran 2023'te göndermiş. Onlara yeniden adres vermeme rağmen raporu yollamışılar, çünkü zaten kendi bölümlerinin raporu. Rapor sormama rağmen benden defalarca adres istemelerinin nedeni belirsiz. 8 gün sonra, 22 Haziran 2023'te Yapı Kontrol, 6 Nisan 2023'te tespiti yapılan kaçak inşaatlarla ilgili resmi tutanak tutmuş. Yani Yapı Kontrol resmi tutanak tutmadan dairelere tebligat yapmış (1 eylem). İmar ve Şehircilik 5 Temmuz 2023'te bana raporu eposta ile yolladı. Yapı Kontrol, Imar ve Şehircilik Müdürlüğünden raporu aldıktan bir ay bir gün sonra, 17 Temmuz 2023'te, raporu bana epostayla yollayıp binaya tebligat yapıldığını yazdı. Yapı Kontrol'un raporu 1 ay içinde yollaması gerekirdi çünkü raporda binaya 1 ay süre verilmiş. (1 eylem)
-Toplam 3 eylem.
6- Binada kaçak inşaatla büyütülen 11 dairenin 5inde kaçak bölümler yıkılmıştır, ancak hem gelen denetçilere sözlü ve hem de Çağrı Merkezine 6 Nisan 2023'te yazılı olarak ve fotoğraflı başvuruma rağmen kaçak inşaatla büyütülmüş bir daireye belediye işlem yapmamıştır. Halen mevcut durum devam etmekte daire bu şekilde kiralanmaktadır. Yani Belediye 11 dairenin 6sında kaçak inşaat varken 5ini yıktırmıştır. -Toplam 1 eylem.
İKİNCİ AŞAMA ÖRTBAS: TOPLAM 1 KAMU GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMA EYLEMİ
6- Binaya raporun tebligatla 17 Temmuz 2023'te gönderildiğini bana yeni Yapı Kontrol Müdürü eposta ile bildirdi. Eskisi Feyza Baykara, yenisi Kemal Hışman. Ancak bina 1 ay içinde üniversite raporu vermemesine rağmen belediye 1 ay içinde yapması zorunlu yasal işlemi aylarca yapmadı, halen de yapmıyor. Belediye binadaki 6 dairedeki kaçak inşaattan 5ini 2023 Eylül sonu 2023 Ekim başı yıktırdı. Belediye yetkilileri binaya gidip gelmelerine rağmen ve bina üniversite raporu almamasına rağmen belediye yasal işlem yapmadı. Kısaca unutma, yanlışlık vs. sözkonusu dahi olamaz. Zaten öncesinde de örtbas etmişlerdi, bu ikincisi.
ÜÇÜNCÜ AŞAMA ÖRTBAS: HALEN DEVAM EDİYOR. TOPLAM 3 KAMU GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANMA EYLEMİ
Senelerce apartman yönetiminin (2020'den beri), aylarca belediyenin yasalara uymasını bekledim.
Defalarca belediyeden idari soruşturma talep edip de cevap alamayınca, savcılığa belediyedekiler, apartmandakiler ve apartman yönetimi hakkında 1 Aralık 2023'te suç duyurusunda bulundum. Ertesi iş günü olan 4 Aralık'ta aleyhime vesayet davası başvurusu yapıldığını 11 Aralık'ta polis aramasıyla öğrendim. Daha sonra da savcının hukuka tamamen aykırı 8 Aralık tarihli takipsizlik kararını öğrendim, aynı gün aleyhime vesayet davası açılmış. Savcı iddialarım için aynı cümle içinde önce afaki, sonra birçoğu idari soruşturma gerektirir, ardından tamamen soyut ve afaki yazmış. Tamamen çelişkili ifadeler kullanmış, üstelik resmi rapor ve onlarca sayfa belediye yazısı olmasına rağmen iddialarıma soyut demiş.
İfademde ve dilekçemde "belediyeye şikayetlerim mevcuttur" yazmış olmama ve bunu yazılı delillerle belgelememe rağmen, soruşturma açması gerekirken, idari soruşturma gerektirir demiş. Zaten idari soruşturma taleplerime cevap almadığım icin savcılığa başvurmuştum bunu da ifademde ve dilekçemde ve ekte yer alan delillerle belirtmiştim. Savcı hukuken tekrar belediyeye yönlendiremez. Kaldi ki belediye bana örtbas nedeniyle açıklama dahi yapmadı. Ayrıca belediye 1. tebligattan bahsetmeden takipsizlik kararı sonrası binaya 2. kez tebligat yapmıştır. Kısaca belediyenin 1 aylık süre içinde yasal işlem yapmadığı ve savcının takipsizlik kararının hukuka tamamen aykırı olduğu belediye tarafından da kanıtlanmıştır.
19 Aralık 2023'te belediye birinci tebligattan bahsetmeden, apartmana 2. bir tebligat yapmış. Apartman yönetimi de bu tebligatı aldığını bana ve apartmandakilere duyurmamış. Onun yerine belediye ile konuşmuş, içeriği belirsiz birkaç bin liraya bir tadilat yaptırmış, yapılan tadilatı açıklayan br yazı vermiş belediyeye ve belediye de anlaşılan bunu kabul etmiş. Apartman yönetimi bina taşıyıcı sistemi gibi hayati önemdeki bir konuda yaptırdığını iddia ettiği tadilatı, önceden bildirmeden ve onayını kat maliklerinden almadan yaptırmıştır. Ve bunu bir oldu-bitti ile bana ve apartmandakilere apartman whatsup grubunda duyurmuştur. İlaveten tebligatı ilk kez aldığı yalanını yazmıştır. Halbuki belediye 17 Temmuz 2023'te tebligat yaptığını bana yazmıştı. Apartmandakiler 2024 Mart ayında toplanarak Kat Mülkiyeti ve İmar Yasasına aykırı eylemleri belediye raporuyla sabit yönetimin süresini bir sene uzatmıştır. 11'de 8 daire bu hukuksuz kararıimzalamıştır. Ayrıca aleyhime icra davası açılması için karar almışlardır. Noter Tülay Cihangir ve Avukat Birsen Malkoç kararı imzalamamıştır ancak faturasız ve niteliği belirsiz, rapora tamamen aykırı, yapıldığı söylenen tadilatın ücretini ödemişlerdir.
Apartman yönetimi tebligatı aldığını apartmandakilere whatsup grubunda haber vermemiştir. Normalde tebligatı alınca apartmana duyurması ve kat malikleri toplantısı yapılması gerekirdi. Whatsup grubu benim isteğimle kurulmuştur, aidat dahil tüm duyurular buradan yapılmaktadır.
Bu belediye ile daire sahiplerinin birlikte yasalara aykırı hareket ettiğinin tartışmasız delilidir. Örtbas niteliğinde de olsa bir tadilat yaptıklarını duyurmuş olmaları suçun itirafı niteliğindedir, ben savcılığa başvurmadan önce aylarca bunu yapmadılar. Yani örtbas niteliğinde de olsa, bir eylem yapmak zorunda oldukları ama yapmadıklarını kabullenmiş durumdalar. Bu da kamu görevini kötüye kullandıklarının itirafıdır.
Ayrıca belediye hiçbir tadilatı kabul edemez çünkü rapor son derece açık: önce binanın taşıyıcı sistemi konusunda şüphe olduğu için Üniversite raporu getirilecek ve rapor sonucu eğer güçlendirme yapılabileceğine kanaat getirilirse güçlendirme ruhsatı alınacak ve buna göre güçlendirme çalışması yapılacaktır. Yani belediye kendi raporuna uymayarak kamu görevini kötüye kullanma suçu işlemiştir. Bu en tehlikeli örtbastır çünkü, apartman yönetimi binadakilere bilgi vermeden onlara sorun çözülmüş yalanı ile oldu-bitti niteliğinde bir açıklama yapmıştır. Ortada bir güçlendirme ruhsatı da yoktur.
Bina için Üniversite raporu alınması ve tahlil ve tetkiklerin yapılması raporun şartıdır. Belediyece apartmana yollanan ek yazıda da bu açıkça belirtilmiştir. Yalnız raporda değil, rapora ek tebligat yazısında da şart koşulan tahlil ve tetkikler yapılmamasına rağmen Belediye yasal işlem yapmayarak kamu görevini kötüye kullanmaya devam etmiştir.
Belediye Twitterdan yazdığım hiçbir mesaja cevap vermedi. Epostalarıma da cevap vermemişlerdi. Mesut Kösedağı'nın başkanlık sürecinde de bu durum devam etmektedir.
(Toplam 3 eylem)
Mehmet Hamit Kurtkaya