Ana Sayfaya Dönüş



Trajikomik bir AVM Sineması hikayesi 10 Temmuz, 2010

AB-D'de kuresel sirketlere guven her alanda dibe vururken, maalesef ülkemizde insanların çoğu hala buyuk şirket yaparsa veya pazarlarsa en iyisi odur fikrine kendini kaptirmis durumda. Sinema da ayni dertten muzdarip. 'Eski sinemalar kotudur yenileri iyidir' gibi bir onyarginin eline kimi zaman farkında bile olmadan dusuveriyoruz.

Emek sinemasi icin 'Yikilsin AVM tepesinde temiz kopyası olsun, yanina da 10 yeni salon gelsin' diyen çığırtkanlara Emeksever Murat Ruben'in AVM sinemasi deneyimi guzel bir yanit niteliginde.

Emek'i Türkiye'nin ilk film merkezi yapmak üzere,

Mehmet Kurtkaya


"Değerli arkadaşlar,

Ben yaklaşık 50 senelik Istanbul'da yaşayan sinema seyircisiyim. Yeni inşa edilen alışveriş merkezleri içindeki sinemalarla Emek gibi köklü sinemalar arasındaki farkı yaşadığım güncel bir örnekle anlatmak istiyorum:

Geçtiğimiz Cumartesi akşamı saat 21.00 seansında Kozyatağında bulunan Palladium Alışveriş Merkezi içindeki 8 numaralı sinemaya gittik. Burada Le refuge (Yuva olarak Türkçeye çevrilmiş) François Ozon adlı bir fransız yönetmenin filmi oynuyordu. Filmin izlenmesi esnasında sinema tavanının muhtelif ahşap kısımları iki kez zemine ve koltukların üstüne düştü. Seyircinin üstüne gelseydi kesinlikle yaralanırdı. Ayrıca ahşap kısımlarla birlikte sinamasever (!) bir kedi de yukarıdan düştü. Herhalde kedi sinema tavanında ahşap kısmın üzerinde geziniyordu ve kedinin 2-3 kilo ağırlığına dayanamayan sinemanın tavanının ahşap kısımları çöktü. Tabi böyle bir sinemaya Kadıköy Belediyesi nasıl işletme ruhsatı vermiş, orası belirsiz. Bu tür sinemaların ses yalıtımının da düzgün olmadığı herkesin bilgisindedir. Emek, Atlas, Reks veya eski yapım sinemalarda yukarıda anlattığım başımızdan geçen böyle bir olay yaşamanız mümkün mü?

Takdirlerinize sunuyorum. Emek sineması için mücadeleye devam,

Murat Ruben "